John Milton

Eddie Barzum ; boşanma davalarında, kokaini bırakırken ve resepsiyonisti hamile bıraktığında yanındaydım. Tanrının evlatları değilmi, tanrının özel yaratıkları. Onu uyramıştım Kevin, onu attığı her adımda uyramıştım. Onun rüzgarda bir sağa bir sola salınışını izledim. Kurmalı bir oyuncak gibiydi, 120 kiloluk kendi kendine hareket eden bir araç gibiydi. Bir sonraki binyıl köşeden görünmek üzere Kevin . Eddie Barzum , ona iyi bak , çünkü o gelecek binyıl insanının en iyi örneği olacak. Bu insanlar geldikleri yerlerde bir sır değildirler, ve sen insan iştahını öyle bir noktaya kadar keskinleştirirsinki sadece isteyerek maddeyi atomlarına ayırabilir. Katedral büyüklüğünde egolar geliştirirsin, dünyayı fiber-optik olarak her ego adımını algılayacak şekilde birbirine bağlarsın. En sıkıcı ve sıradan düşleri bile dolar yeşili altın fantezilerle bezersin, taki her insan arzularının peşinde bir imparator olana dek. Kendi tanrısı olana dek, peki ondan sonra nereye gidersin ? Bir anlaşmadan diğerine koşup dururken bu dünyayı kimse önemsemez.Hava yoğunlaşır, sular kirlenir arıların balı bile metalik bir radyoaktivite tadı alır ve bu her gün ve her an devam eder. Hazırlanmayı düşünme şansın bile yoktur. Geleceği satın alır, geleceği satarsın, taki gelecek kalmayana kadar. Yoldan çıkmış bir trendeyiz evladım, geleceğe doğru koşan sayıları milyonlara varan Eddie Barzum’ lar var ve her biri tanrının eski gezegenini biraz daha fazla becermek için hazırlanır. Siber uzayda hesaplarını biraz daha doldurabilmek için temiz sibernitik klavyelerinin başına otururken kendilerini de her türlü pislikten arındırmayı unutmazlar. Sonunda gerçek kaçınılmaz olur, yaptıklarının hesabını vermen gerek Eddie, özgürlüğü satın almak için biraz geç kaldın, miden fazla dolu, penisin artık aşınmış, gözlerin kan çanağına dönmüş ve birinin sana yardım etmesi için bağırıyorsun. Ama tahmin et ne oldu Eddie ? Hiç kimse yok, artık yapayalnızsın Eddie , seni tanrının özel küçük yaratığı! Belki bu doğrudur, belki tanrı arada sırada zarlarını kullanmıştır. Belkide bizi yalnız bıraktı.


Şüphe yok ki , kibir benim en sevdiğim günahtır. Bak sana ne diyeceğim; tanrı hakkında içeriden biri olarak bilgi verebilirim. Tanrı izlemeyi sever, oyun oynamayı sever. Bunu bir düşün, insanoğluna verdiği içgüdüleridir. İşte sana verdiği bu sıra dışı hediyedir, peki ya sonra ne yapar ha ! Yemin ediyorum kendi eğlencesi için ve kendi özel kozmik çekim hataları için kuralları iki taraflı olarak koyar, bu belki de en büyük hiledir. Bak ama sakın dokunma, dokun ama tadına bakma, tadına bak ama yutma. Sen bir o bacağına bir bu bacağına zıplarken , o ne yapıyor olur ? Orda durur ve lanet olası göbeği çatlayana kadar güler.Tam bir vurdumduymaz, tam bir sadisttir,O senin hiç görmediğin ev sahibindir, onamı tapıcam , asla !!!

Ben her şeyin başladığı o günden beri insanlığı ilgilendiren her şeye burnumu sokuyorum, insanoğlunun hissettiği her heyecan ve her tat için ben ilham kaynağı oldum, isteklerini her zaman önemsedim ve onları asla yargılamadım ben. Neden ? Çünkü bütün eksik yönlerine rağmen insanoğlunu asla reddetmedim,Şimdi cevap ver Kevin, aklı başında olan kim 21.yüzyılın tamamen benim olduğunu reddedebilir ? Bunların hepsi benim , yükseliyorum Kevin , bu artık benim zamanım.

Hiç yorum yok: